EDİRNE İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hakan Cırıt´ın 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü Mesajı

İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hakan Cırıt´ın 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü Mesajı

Tarihimizin en ibret alınması gereken olaylarından olan Balkan Savaşlarının yıl dönümündeyiz. 105 yıl önce bugün, acı ve şanlı hatıraların en güçlü tanığı olan Balkan coğrafyasında, tarihin en unutulmaz destanlarından biri yaşanmıştır. İmkânsızlıklar içinde çırpınarak vatanı hakkıyla savunan yiğitlerimizin adı ölümsüzlük anıtına yazılmıştır. Bu anıtlar, yaşadığımız tüm savaş ve işgallere rağmen tek askerimiz kalıncaya kadar mücadele etmeyi gelenek haline getirmiş yüce Türk askerimizin ve milletimizin direnme öyküsünü anlatır bize.

1361 yılında Türk yurdu olan Edirne, 1912´de Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu´na karşı giriştiği Balkan Savaşı´nda, Şükrü Paşa´nm kumandasında 155 gün destek alınmadan kahramanca savunulmasına karşın 26 Mart 1913’de teslim olmak zorunda kalmıştır. Böylece Edime için kara günler başlamış, işgalle birlikte Sarayiçi mevkiinde esir tutulan binlerce vatan evladı, günlerce hayatta kalma mücadelesi vermiş, ancak açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür.

Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış, sultanlar şehri Edime, 50 günlük bir müdafaa planına göre tedarik edilmiş erzak ve cephaneye rağmen 155 gün boyunca düşmana direnmiştir. Direnme sırasında süpürge tohumundan ekmek yaparak ordumuza her türlü desteği veren Edime halkının, bu basandaki rolü elbette takdire şayandır. Ordumuz kuşatmada yalnızca düşmanla mücadele etmemiş, aynı zamanda baş gösteren hastalıklar ve açlık ile de çok büyük bir felaket yaşamıştır. Sarayiçinde esir tutulan halkımız ağaç kabuklan yemek zorunda kalmıştır.

Sadece düşmanla değil, halkın içinde bulunduğu hastalık ve açlıkla da savaştığı, bu durumda kendisinden kat kat güçlü düşman ordusunu 155 gün tutarak tarihe ismini altın harflerle yazdıran ve "Düşman hatları geçtikten sonra ölürsem kendimi şehit olarak kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam kefenim, lifim, sabunum çantamdadır. Beni bu mahalle gömeceksiniz ve gelen nesiller üzerime bir abide dikeceklerdir." şeklinde yürek burkan bir vasiyetin sahibi, Şükrü Paşa "Kahraman" sıfatını her harfiyle hak eden bir Türk askeridir.

Edirne’de savunulan sadece geçmiş değil gelecekti. Ve eğer Edirne’de bu savunmayı Şükrü Paşa, o aziz şehitlerimizle birlikte yapmamış olsaydı, belki biz bugün bu topraklarda tutunamaz olacaktık. Onun için aziz şehitlerimize ne kadar minnet duysak azdır. Onlar her türlü baskıya, her türlü açlığa, ıstıraba, çileye boyun eğmeyerek, direnerek var olma mücadelesi verdi. Edirne, yaşadığı işgallerin derin izlerini silse de vefa duygusunu hiçbir zaman yitirmeyecektir.

Ben evlad-ı fatihanım! Meskun olduğum topraklardan sürüleli 105 yıl oldu.

105 yıldır yüzüm gülmez kardeşim. Hüznümü tarif edemem sana. Bebeğimi yol üstünde bir çalının ardında bıraktım. Sesi 105 yıldır yankılanır durur. Razgat’tan, Prizren’den, Kosova’dan duyulur. Ah! Ohri, Gostivar, Üsküp... Alaca Camii! Nakşında bir desen olaydım. Desenler içinde kaybolaydım.

Ben evlad-ı fatihanım! Selanik’te arşa çıkan çığlıkların sesiyim. Kırcali’den esen rüzgarın nefesiyim. Şimdi nerde ovalarım dağlanm! 105 yıl olmuş görmemişim bahçelerim bağlarım. Ben evlad-ı fatihanım! Meğer ben doğmadan yazılmış fermanım! 105 yıldır acıyı yar eylemiş bana. 500 yıllık kullarımı serdâr eylemiş bana. Bu ne hazin sahnedir ya Rab! Kime kalmış meydan! Bir hainin kılıcında can veriyor cânân.

Ben evlad-ı fatihanım! Yanık şarkılar söylemiş dilim, minaresinden kan damlayınca mâbedimin; girmeden Murad Paşa Câmii’ne, Kurşunlu Han’da yıkanmış ellerim. Ben evlad-ı fatihanım! Ağıtlarım, ağlatır; dillerim söyletir benim.

Ben evlad-ı fatihanım! 105 yıldır Başçarşı’da gezmekte ayaklarım. Gövdem Taş Köprü’de asılı durur. Saat Kulesi’nde Üsküp’ü sayıklarım. Ben evlad-ı fatihanım! Tek minareli bir diyardanım.

Ben evlad-ı fatihanım! Akıncı cedlerimin bıraktığı ildenim. Üsküp dağlarında filiz veren gül benim. Her karış toprağımın çizgisi var alnımda. Vardar’ın sularında yıkanmıştır tenim.

Bu vesileyle Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, sadece bir şehri değil, bir milletin izzetini ve insanlığın onurunu savunarak canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.

Çavuşbey Mahallesi Hükümet Aralığı Sokak No4 Vilayet Yanı Merkez/EDİRNE - 284 212 61 22

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.